Otomasyon, olması gerektiği gibi ve hakkıyla yapabiliyorsanız, işletmeniz için sihirli getirileri olan bir uygulama. Rekabetin yüksek olduğu alanlarda fark yaratabileceğiniz en önemli olgulardan biri de diyebiliriz. Karlılığı ve kaliteyi çok hızlı yükseltip sizi rakiplerinizi önünüze geçirse de araştırma geliştirme kültürü zayıf kalmış, bir ayağı bilimsel çalışmalardan uzak ülkelerde çok büyük bir risk. Ülkemizde otomasyon uygulamaları, çeşitli mühendislik firmalarının anormal fiyatlı, bilinen markaların kalıp çözümlerini satmaları durumundan öteye geçemiyor. Bu uygulamalar aslında sizin problemlerinize yönelik hazırlanmayan, aracı firmanın kendi kabiliyeti içerisinde, hazır çözümü probleminize uydurduğu çalışmalar olarak kalıyor. Çoğu zaman tam olarak projelerinize oturmayıp yamanarak ilerlediğinden, tam isteneni verememesi ve bilimsel inceleme yapılmadan gerçekte oluşturulabilecek faydayı sağlayamaması da sanırım normal karşılanmalı.

Peki gerçekte nasıl olmalı?

Doğru bir otomasyon süreci geliştirmek ve var olan sistemlerinizi onlarca kat etkinliğe kavuşturup arkanıza bakmadan yeni işlere yada projelere motive olmanız için, otomasyon sisteminizin üretimi en küçük yapı taşlarına kadar probleminize özel tasarlanmalı. Bilimsel çalışma felsefesi, hazır ürün alıp-takıp-satma hizmetinin önüne geçmeli. Uygulama ortağınız getirdiği yeniliklerin her detayına hakim olmalı. Uygulama sırasında çıkabilecek problemlere çok hızlı tepki verebilmeli. Ancak bu şekilde en verimli otomasyon sistemlerini geliştirebilir, yeni problemlerle uğraşmak yerine bir adım ileriye geçerek daha büyük yenilikler ve ilerleme sağlamanız mümkün olabilir.